İyi Parti’den iktidara kadın cinayetleri tepkisi: 3 Temmuz’dan bugüne kadar ise 76 kadın daha öldürüldü!

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kevser Ofluoğlu, ”AK Parti tarafından TBMM’de ‘Kadına karşı şiddet ve ayrımcılığı araştırma komisyonu’ kurulmuş, Komisyonun başına da erkek bir milletvekili getirilmişti. 9 ay süren komisyon çalışmaları 3 Temmuz tarihinde tamamlanmış, hazırlanan rapor, TBMM Başkanı Sayın Kurtulmuş’a sunulmuştu. 3 Temmuz’dan bugüne kadar ise 76 kadın daha öldürüldü. 23 yıllık AKP iktidarı, ülkemizi her geçen gün gittikçe artan bir karanlığa sürüklerken bu karanlığın içinde en çok kadınlar ve çocuklarımız kayboluyorlar” dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Kevser Ofluoğlu, partisinin genel merkezinde kadın cinayetlerine ilişkin açıklamada bulundu. Ofluoğlu, şunları kaydetti:

”2025 yılının ilk 7 ayında; şüpheli ölümler dahil olmak üzere 342 kadın öldürüldü. Sadece son 13 gün içinde bile 15 kadın öldürüldü. Ve bu 15 kadından sadece 3 tanesi, kağıt üzerinde kalan ‘koruma kararlarına’ sığınmışlardı. Bu rakamlar, hiçbir tedbir almayan, aldığı sözde tedbirleri de uygulamaktan aciz olan iktidarın utanç vesikasıdır. Arkamda fotoğraflarını gördüğünüz; Hayattan ve aramızdan kopartılan 15 kadın, 15 hayat, 15 hayal, 15 umut, 15 Türkiye gerçeğinin isimlerini sizlerle paylaşmak istiyoruz. Cinayete Kurban Giden Kadınların İsimleri Nazlı söylemez uyurken çocuklarıyla birlikte kocası tarafından öldürüldü. Sinem Topaloğlu boşanma aşamasında olduğu eşi tarafından öldürüldü. Yasemin Budak Diyarbakır’da aile meclisi kararıyla öldürüldü. Didem Örs Alacı eşi tarafından çocuğuyla birlikte öldürüldü. Saliha Akkaş boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürüldü. Fatıma Rahmani erkek arkadaşı tarafından öldürüldü. Gonca Avcı boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürüldü. Tuğba Sağlam eşi tarafından öldürüldü. Neşe Karakaya kocası tarafından öldürüldü. Nilüfer Tuzlulu oğlu tarafından öldürüldü. Songül Perçem bir erkek tarafından öldürüldü. Doktor Semra Derya, Sedanur Bağdigen, Ezgi El, Teslime Hanedan ise ‘şüpheli ölüm’ olarak kayıtlara geçtiler. 2020 yılında 21 yaşındaki Ceyda Yüksel’i, katleden sapık katil Serkan Dindar’a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası; daha dün Yargıtay tarafından ‘suçun elem ve öfke ile işlendiği’ gerekçesi ile 18 yıla indirilmiştir. Üzülerek ifade etmeliyiz ki; Hukuk sistemimiz, kadınları değil failleri koruyan daha da ileri giderek kayıran bir hale gelmiştir.

”3 Temmuz’dan bugüne kadar ise 76 kadın daha öldürüldü”

22 yıllık iktidarlarının sonunda; AK Parti tarafından TBMM’de ‘Kadına karşı şiddet ve ayrımcılığı araştırma komisyonu’ kurulmuş, Komisyonun başına da erkek bir milletvekili getirilmişti. 9 ay süren komisyon çalışmaları 3 Temmuz tarihinde tamamlanmış, hazırlanan rapor, TBMM Başkanı Sayın Kurtulmuş’a sunulmuştu. 3 Temmuz’dan bugüne kadar ise 76 kadın daha öldürüldü. 23 yıllık AKP iktidarı, ülkemizi her geçen gün gittikçe artan bir karanlığa sürüklerken bu karanlığın içinde en çok kadınlar ve çocuklarımız kayboluyorlar. İktidarın her kadın cinayetinden sonra slogan haline getirdiği o alışıldık ‘Sıfır Tolerans’ sözünün; gerçek hayattaki ve sahadaki karşılığı; ‘Sıfır Tedbir’, ‘Sıfır Koruma’, ‘Sıfır Adalet’. Aile yılı sloganıyla kadını, evde, çocuk ve mutfakla sınırlamaya çalışan iktidar zihniyeti, kadını birey olarak değil aile kurumunda bir figür olarak konumlayarak; ‘Kadına Karşı Şiddetin’ cüret alanını yaratmaktadır. Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği de ‘Kadına Şiddetin’ yol taşlarını döşemektedir. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri ve Endonezya bile; 2025 yılı ‘Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde’ 148 ülke arasında 135. Sırada yer alan Türkiye’nin önünde yer almaktadırlar. Sadece bu endeks ve sonuçlarının bile ilk okuması; Türkiye’de kadının yaşam hakkı başta olmak üzere bütün haklarında ortaçağ karanlığına sürüklendiğimizi ortaya koymakta. Bu tabloyu yaratanlar, bu tablodan mahcup olmayanlar. Aymazlıklarının sonucu olarak bugün hâlâ koltuklarında oturmaktadır. 

”6284 sayılı Kanun tavizsiz uygulanmalı”

Kadınların, gerek iş gücüne katılımları gerekse siyasette yer almaları özellikle alt sınırda tutulmaktadır. Kadınları ekonomik olarak bağımlı hale getiren sistem ve sistemin mimarları ise her fırsatta ‘Eşitlik’ vurgusu ile Türk kadının aklı ve iradesi ile adeta dalga geçmektedirler. Kadını mülk gibi gören, Kadının birey olması gerçeğini hiçe sayan, kadının haklarını adeta gasp eden, Kadını korumayan, katillere iyi hal indirimleri ile cesaret veren, şiddeti cezalandırmayarak kalkan ellere cüret veren zihniyetin siyasi sorumlusu doğrudan, amasız fakatsız lakinsiz AKP iktidarının ta kendisidir. 6284 sayılı Kanun tavizsiz uygulanmalı. Bu kanunu uygulayacak tüm birimler ve kamu görevlileri eksiksiz denetlenmeli. Uygulayıcının inisiyatif alanları ortadan kaldırılmalı. İstanbul Sözleşmesinin sağladığı uluslararası denetime imkan sağlanmalı, kadın cinayeti ve kadına karşı şiddette ‘Haksız tahrik’ ve iyi hal indirimine son verilmeli. Şiddet izleme ve önleme merkezleri ve sığınma evleri etkin bir şekilde yeter sayıda hizmet vermeli.

”Kadın özgür olmadığı yerde hiç kimse özgür değildir”

Kadının, statüsü güçlendirilerek eşit bir birey olarak toplumsal yaşamın her alanında, yer alması için ivedi tedbirler alınmalı ve derhal uygulamaya konulmalıdır. Çünkü biliyoruz ki; kadın özgür olmadığı yerde hiç kimse özgür değildir. Kadını güçlü kılmayan milletler güçlü değildir. Kadının öldüğü toplum, değerlerini öldürmüş demektir. Kadınlar ölmek istemiyor, özgür demokratik ve eşit birey olarak toplumda hak ettikleri gibi yaşamak istiyor. Bunu temin etmek İYİ Parti’nin en önemli sorumluluklarından biridir ve bunu için de her platformda mücadele etmiş ve etmeye devam edecektir.”

“Bu düzen tamamen değiştirilmeli”

Ankara’da yaşanan Hakan Çakır cinayetini hatırlatılan Kevser Ofluoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

”Mattia Ahmet Minguzzi gibi Ata Emre Akman gibi dün kamuoyuna yansıyan Hakan Çakır da bir cinayete kurban gitti. Kız kardeşine ve annesine saldırılan 2 genç tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Türkiye’de şiddet sarmalının önüne geçilmesi gerekiyor. Caydırıcı cezalar verilmesi gerekiyor. Hayat pamuk ipliğine bağlı. Sinirli bir şekilde araban inen bir kişi başkasının hayatına kastedebiliyor. Türkiye’de yaşamdan koparılmak o kadar basit ki. Bunu da ekonomik nedenlere bağlıyorlar. Kesinlikle doğru değil. Ekonomik nedenlerin yüzdesi 10. Gerisi toplumun yozlaşması ve ahlaki değerlerini kaybetmesi. Türk milletinin kendini oluşturan özü kaybetmesinden kaynaklanıyor. AKP iktidarın toplumu kutuplaştırması bu şiddete yol açıyor. Artmasının bir diğer nedeni de cezasızlık algısı. ‘Ben yaralarım, bıçaklarım, hükmün geriye bırakılması ile çıkarım. Bunu tekrar yaparım’ düşüncesi var. Yer utandı, gök utandı, hepimiz utandık ve yerin dibine girdik ancak AKP iktidarı utanmadı. Kadınların, gençlerin elimizden alınışın nedeni bu. Tedbir alınmıyor. Bunların hesabı yeri geldiğinde sorulacak. Bu düzen değişmeli. Bunun yolu AKP iktidarını göndermekten geçiyor.” (ANKA) 

Related Posts

Başakşehir’in Universitatea Craiova ile oynayacağı maçların hakemleri belli oldu!

Başakşehir’in Konferans Ligi play-off turunda oynayacağı Universitatea Craiova maçlarının hakemleri açıklandı.

Mehmet Şef sinirlerine hakim olamadı: Kaç gündür susuyorum, yeter artık!

Mehmet Yalçınkaya, MasterChef Türkiye’nin son bölümünde yarışmacıların kuralları ihlal etmesine sert tepki gösterdi. Yasak olmasına rağmen izinsiz tadım yapan ve tariften sapan yarışmacılara öfkelenen Yalçınkaya, “Yasak olduğunu bildiğin halde neden tadım yaptın? Sosu kafama göre koydum diyemezsin. Burada ciddi bir disiplinsizlik var siz kendinizi ne sanıyorsunuz” sözleriyle uyarıda bulundu.

Gazze’nin tamamının işgali için tarih verildi: Bir milyon Filistinli sürgün edilecek

İsrail ordu komuta kademesi, birliklere Gazze kentini işgal hazırlıklarına başlanması talimatı verdi. Yedioth Ahronot gazetesi, Gazze kenti ve civarındaki yaklaşık bir milyon Filistinlinin sürgün edilmesini öngören işgalin eylül ayından önce başlamayacağını yazdı.

Ukrayna’dan Rus petrol rafinerisine saldırı

Ukrayna ordusu, Rusya’nın Samara bölgesindeki Syzran petrol rafinerisini vurdu.

Otoyolda yangın paniği: TIR’da başladı, otluk alana sıçradı

İstanbul-İzmir Otoyolu’nda bir TIR’da çıkan yangın, yol kenarındaki otluk alana sıçradı. Alevler, itfaiye ekiplerinin müdahalesiyle söndürüldü.

Arşivden çıkan fotoğraf gündem oldu! AKP’li Seda Sarıbaş, Özlem Çerçioğlu’nun konuşmasını böyle yırtmış

AKP’ye katılan Özlem Çerçioğlu’nu ‘tebrik eden’ parti vekili Seda Sarıbaş’ın, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası düzenlenen ‘demokrasi nöbeti’nde belediye başkanıyla yaşadığı gerginlik yeniden gündem oldu.