Bayrampaşa Cezaevi’nde 2000 yılında adına ‘Hayata Dönüş’ denilen operasyonda 12 kişinin ölümü ve 29 kişinin yaralanmasıyla ilgili, dönemin jandarma personelinin de aralarında bulunduğu 194 sanığın yargılanmasına devam edildi.
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki 50. duruşmaya, taraf avukatları katıldı.
Mahkeme başkanı, daha önceki celselerde tanık olarak dinlenmelerine karar verilen dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ile Zeki Bingöl’ün duruşmaya gelmediğini tutanağa yazdırdı.
Müştekilerin avukatı Avni Güçlü Sevimli, tanık Tantan’ın 4-5 celsedir duruşmaya katılmadığını belirterek, “Tanığın avukatı yargılamayı dışarıdan takip ediyor. Müvekkilinin görüşmelere çağrıldığını biliyor. Bilerek ve kasten duruşmalara gelmiyor. Ceza Muhakemesi Kanunu’na göre tanık beyanda bulunmaktan kaçınamaz. Tanık yargılamayı sürüncemede bırakmaktadır. Bu celse artık tanık hakkında zorla getirme müzakeresi çıkarılmasını talep ediyoruz” ifadelerini kullandı.
Söz verilen diğer taraf avukatları da eksik hususların giderilmesini istedi.
‘UYGUN GÖRÜLECEK BİR GÜNDE…’
Mahkeme heyeti, Tantan’ın avukatınca sunulan dilekçelerdeki “tanığın özel koruma statüsünde bulunduğu ve açık hedef haline getirilmeyecek şekilde dinlenmesi” yönündeki talebin, dosyanın daha fazla sürüncemede kalmaması ve maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için uygun görüldüğünü bildirdi.
Heyet, bu kapsamda, taraf avukatlarına tanığa sorulacak sorularını bildirmeleri için 30 günlük süre verilmesine karar verdi.
Tarafların sorularını bildirmesinin ardından, Sadettin Tantan’ın mahkemece uygun görülecek bir günde SEGBİS aracılığıyla tanık olarak beyanının alınmasına hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, sanıkların 19 Aralık 2000’de Bayrampaşa Cezaevi’nde düzenlenen “Hayata Dönüş Operasyonu”nda görevli jandarma birliklerinde yer aldığı belirtiliyor.
Sanık olan dönemin 39 jandarma görevlisinin, görev sınırlarını aşarak aşırı güç ve silah kullanıp faili belli olmayacak şekilde 12 kişinin ölümüne sebep oldukları, 29 kişiyi de öldürmeye teşebbüs ettikleri aktarılan iddianamede, özellikle görev sınırları ve silah kullanma yetkilerinin aşılıp aşılmadığına, orantılı veya aşırı güç kullanılıp kullanılmadığına ilişkin delillerin değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu ifade ediliyor.
İddianamede, suç tarihinde jandarma görevlisi olan sanıklar hakkında, ölen 12 kişi için ayrı ayrı “görevin ifası sırasında kasten öldürme” suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar, 29 mağdur için de ayrı ayrı “görevin ifası sırasında kasten öldürmeye teşebbüs” suçundan 9 ila 15 yıl arasında değişen hapis cezası isteniyor.
EK İDDİANAME İLE SANIK SAYISI 196’YA YÜKSELMİŞTİ
Yargılama devam ederken İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca olayla ilgili 157 sanık hakkında hazırlanan ek iddianamede, bu sanıkların “kasten öldürme” suçundan cezalandırılmaları talep edilmişti.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi, bu iddianame ile Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosyanın birleştirilmesine karar vermiş, bu kapsamda sanık sayısı 196’ya yükselmişti.
Yargılama sırasında ikisinin hayatını kaybetmesiyle sanık sayısı 194 olmuştu.